Kuraklığı iklim değişikliğine bağlamanın kolaycılık olduğunu belirten Prof. Doğanay Tolunay “Yanlış kentleşme politikaları bilinçsiz sulama gibi uygulamalar toplumların kırılganlığını artırır” dedi.

Evrensel’den Özer Akdemir tarafından hazırlanan haber dosyasına göre; başta İstanbul ve İzmir olmak üzere büyük kentlerin içme suyu barajlarının su seviyeleri oldukça azaldı. Bu durumu sadece iklim değişikliğine bağlamanın kolaycılık olduğunu belirten İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay “Çünkü kuraklık meteorolojik bir afettir ama yanlış kentleşme politikaları, yanlış ve amaç dışı arazi kullanımları, ormanların tahrip edilmesi, meralardaki aşırı otlatma, bilinçsiz tarımsal sulama gibi uygulamalar toplumların ve ekosistemlerin kırılganlığını artırır” diyor.
İşte Tolunay’ın söylediklerinden önemli konu başlıkları:
Ülkemizde son 6 aydır yaşanan şiddetli kuraklık iklim değişikliğiyle yakından ilgili. Başta İstanbul ve İzmir olmak üzere büyük kentlerin içme suyu barajlarının su seviyeleri oldukça azaldı. Ancak bu durumu sadece iklim değişikliğine bağlamak kolaycılık olur. Çünkü kuraklık meteorolojik bir afettir ama yanlış kentleşme politikaları, yanlış ve amaç dışı arazi kullanımları, ormanların tahrip edilmesi, meralardaki aşırı otlatma, bilinçsiz tarımsal sulama gibi uygulamalar toplumların ve ekosistemlerin kırılganlığını arttırır.
Melen Nehri üzerine yapılacak olan barajın İstanbul’un su ihtiyacını 2050’lere hatta 2070’lere kadar karşılayacağı ifade ediliyor. Ama bu değerlendirme yapılırken İstanbul’un gelecekteki nüfusunun ne olacağı, günümüzde kayıp suyla beraber 190 litre kadar olan kişi başına günlük su tüketiminin kaç litreye çıkacağı ve iklim krizinin etkisinin ne olacağı hiç dikkate alınmıyor. İklim krizine bağlı olarak gelecekte yağışların düzensizleşmesi, bahar ve yaz yağışlarının azalması, yıllık toplam yağışlarda yüzde 30-40 kadar düşüşler, kar yağışlarının görülmemesi ve buharlaşmanın da artması bekleniyor.
İstanbul örneğinden gidilecek olursa buharlaşma kayıplarıyla birlikte su kaynakları yüzde 40 kadar daralabilecektir. Başka bir ifadeyle Melen Barajı yapılsa da İstanbul’a su yetmeyecektir. Buna rağmen Sazlıdere Barajını yok edecek, Terkos Gölü’nün su havzasını daraltacak ve İstanbul’un nüfusunu arttıracak Kanal İstanbul Projesi ülkemizde bütüncül bir iklim, su ve arazi politikamızın olmadığını gösteriyor.
KAYNAK: EVRENSEL
https://www.evrensel.net/haber/422651/melen-baraji-devreye-girse-bile-istanbula-su-yetmeyecek