İnteraktif Çevre Danışmanlık Çevre Müdürü Oğuzhan Akınç, 2030 yılında Avrupa’da kullanılan tüm ambalajların tekrar kullanılabilir veya geri kazanılabilir olmasının hedeflendiğini belirterek, “Hedeflere ulaşılmasının en önemli basamağı tüketici alışkanlıklarının değiştirilmesidir. Tüketicilere şeffaf, kaynağı belli ve sağlıklı ambalajın sağlanması için de bilinçlendirme faaliyetleri önem taşıyor” dedi.
Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ile 2030 yılında Avrupa pazarında piyasaya sürülen tüm ambalajların tekrar kullanılabilir veya geri kazanılabilir olmasının hedeflendiğini hatırlatan Akınç, şöyle konuştu:
“Ürün değer zincirlerine yönelik Yeni Döngüsel Ekonomi Eylem Planı doğrultusunda hedefler belirlendi. Ambalajlar da bu değer zincirinin en başında geliyor. Piyasaya sürülen neredeyse her ürünün ambalajlı olması sebebiyle, ambalajların tasarımından kullanımına, atık olduktan sonraki değerlendirilmesine kadar tüm değer zincirinin etkin şekilde yönetilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra gereksiz ambalaj kullanımının ve oluşan ambalaj atığının azaltılması, ambalaj atıklarının %70’inin geri kazanılması ve tüm bu çalışmaların gerçekleştirilebilmesi için de eko tasarım prensibi ile ambalaj tasarımı, üretimi ve kullanımını öngörülüyor. Bu yaklaşım doğrultusunda da bazı ambalajların belirli uygulama alanlarında kısıtlanması veya ambalajsız şekilde piyasaya sürülebilecek ürünler için şartların belirlenmesi planlanıyor.”
Ambalaj sektöründe döngüsel ekonomi gerekliliklerinin sağlanmasının önündeki en büyük engellerden birinin kompleks yapıdaki polimerlerin ve kompozit yapıdaki ambalajların yaygın şekilde kullanılması olduğunu söyleyen Oğuzhan Akınç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Birliği, tek katmanlı ve kolay geri dönüştürülebilecek ambalajların teşvik edilmesini ve yaygınlaşmasını önemli görüyor. Genişletilmiş üretici sorumluluğu kapsamında eko tasarım prensiplerine uygun şekilde ürün ambalajlarının tasarlanması ve aynı sorumluluk doğrultusunda da etkin toplama sistemleri oluşturularak geri dönüştürülmüş ambalajların yaygınlaşmasını hedefliyor. AB, bu doğrultuda da toplama sistemlerin iyileştirilmesi ve atık oranının azaltılmasına yönelik hedefler ortaya koyuyor. Özellikle geri dönüşüme temiz ve nitelikli hammadde sağlanabilmesi için doğru ayrıştırmanın kaynağında yapılması gerekliliğini savunduğu gibi, depozito gibi araçlar ile de kaynağı belirli, şeffaf ve nitelikli toplama ve geri dönüşüm altyapısını oluşturmayı hedefliyor.”
Geri kazanımda sisteme gönüllülük öne çıkıyor
Tüm ambalajların etkin şekilde toplanarak yeniden kullanılması ve/veya geri dönüştürülebilmesi için etkin bir toplama mekanizmasının oluşturulması gerektiğini belirten Oğuzhan Akınç, “Tüm bu çalışmaların elbette ki odağında insan ve tüketiciler yer alıyor. Hedeflere ulaşılmasının en önemli basamağı olan tüketici alışkanlıklarının değiştirilmesi ve onlara şeffaf, kaynağı belli ve sağlıklı ambalajın sağlanması için de bilinçlendirme faaliyetlerinin önemi çok büyük. Bu amaçla da birçok bilinçlendirme ve bilgilendirme faaliyeti yapılması gerekiyor.Gelecekte, ürünlerin sürdürülebilir ambalajlar ile piyasada yer almasının temelini oluşturacak olan bu stratejiyi değerlendirdiğimizde, depozito sistemleri gibi genişletilmiş üretici sorumluluğu çalışmalarının içecek ambalajlarının toplanmasında %90’ın üzerinde toplama verimi sağladığı ve halkın depozito bedelini geri almak için sisteme yüksek oranda katıldığını ortaya koyuyor” dedi.
