Güral Porselen Grubu’na bağlı Güral Enerji’nin, yürütmeyi durdurma istemiyle açılan dava devam ederken, Çeşme Germiyan’da yürüttüğü Rüzgar Enerji Santrali çalışmaları sırasında, Tunç Çağı’ndan kalma arkeolojik kalıntıları yok ettiğini belirten çevre halkı, şirkete ve yapılanlara karşı harekete geçmeyen yetkililere tepki gösteriyor.

Yerel halkın haklı tepkilerine neden olan Germiyan Mahallesi, Kislecik Tepe üzerinde Güral Porselen tarafından inşası sürdürülen RES’ler’in bölgedeki arkeolojik kalıntıları tahrip etmesi yargıya taşınmıştı.
Geçtiğimiz Eylül ayında gündeme gelen RES çalışmaları geniş yankı uyandırmıştı. O dönem Gazete Duvar’da yer alan habere göre; 2016 yılında bölgede arkeolojik yüzey araştırmaları yapan ekip, mimari kalıntılar, oda mezar ve antik dönem seramik buluntularının olduğu beş ayrı yerin tescil edilmesi için bir rapor hazırladı. Hazırladıkları raporlar, ekleriyle birlikte aynı yıl İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne resmi bir dilekçe ile sunuldu. Ancak yüzey araştırması ekibinin tescili için önerdiği alanlardan üç tanesi Koruma Kurulu tarafından, ‘1. Derece Arkeolojik Sit Alanı’ olarak tescil edilirken, Güvercinlik Mevkii’nde önerilen Kislecik Tepe’nin de bulunduğu iki alanın tescili herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin gerçekleştirilmedi!

Haberde yer alan bilgilere göre; söz konusu alan, yüzey araştırması ekibinin tescil önerisini sunduğu tarihten önce Güral Porselen tarafından ihale edilmişti. Güral Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Güral, 1 Numaralı Koruma Kurulu Müdürlüğü de dahil olmak üzere kanunen alınması gereken izinlerin tamamının istisnasız olarak ilgili makamlardan alındığını iddia etmişti.
Gelişmelerin ardından Çeşme ve Germiyan’daki çevrecilerin çağrısıyla 28 Ağustos tarihinde Germiyan köyündeki RES alanına giden ekip, inşaat sahasında antik Roma devrinden kalan oda mezarın, antik su kuyusu ve yapı temellerinin bulunduğu alanda yeniden inceleme yaptı. Burada yapılan tespitin ardından 1 Numaralı Koruma Kurulu Müdürlüğü’nün bugüne kadar herhangi bir işlem yapmadığı belgeler, ayrıntılı bir şekilde yeniden hazırlanarak Koruma Kurulu’na gönderildi.
HİÇ BİR ŞEY DEĞİŞMEDİ
Son gelişmenin yaşandığı 2020 yılından bu yana değişen bir şey olmadı. İnşaatın tüm hızıyla devam etmesi, bölge halkının ve çevrecilerin tepkisine neden oldu. Sosyal medyadan çalışmalara ve yetkililerin duyarsızlığına tepki gösteren vatandaşlar tepkilerini “Güral porselen hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği RES inşaatı sırasında, Tunç Çağı tahkimatı ve Şapel temellerini tahrip etti. Çığlıklarımızı duyan olmadı. Göz göre göre oldu hepsi. Bir avuç yurtsever çırpındık adeta. Harekete geçirebildiğimiz tek kurum jandarma oldu. O da bizi sahaya sokmamak ve barbar işgalcileri korumak için. Yasal açıdan hapis cezasını gerektiren bu tahribat, Koruma Kurulu (neyi korudukları belli) tarafından uyarı cezası ile geçiştirildi” ifadeleriyle dile getirdi.
