Geçtiğimiz hafta yaşanan sel felaketleri, barajların doğal afet konusundaki güvenirliliğini tekrar sorgulattı. Sel felaketinin Kastamonu’nun Bozkurt ilçesini yok etme noktasına getirdiğini hatırlatan İYİ Parti İliç İlçe Başkanı Sedat Cezayirlioğlu, Erzincan’ın İliç ilçesinin yakınlarında faaliyet gösteren altın madenine ait atık depolama havuzunun büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.

Cezayirlioğlu, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, dünyada küresel ısınmadan kaynaklı korkunç çevre felaketlerinin her geçen gün daha sıkça yaşandığına dikkat çekti. Bunun son örneğinin Batı Karadeniz bölgesinde yaşandığını ve Bozkurt’un yok olma noktasına geldiğini hatırlatan Cezayirlioğlu, sel sularınının engel tanımadan, önüne geleni yıkıp götürdüğüne dikkat çekti.
Benzer bir felaketle Erzincan’ın İliç ilçesinin de karşı karşıya olduğunu söyleyen Sedat Cezayirlioğlu, bölgede faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni’ne ait, içinde 40 çeşit kimyasalın depolandığı atık havuzunun ölümcül tehdit yarattığını belirtti.
İyi Parti İliç İlçe Başkanı Sedat Cezayirlioğlu’nun bütün Türkiye’yi duyarlı olmaya çağırdığı paylaşımda şu ifadeler kullanıldı:
“197 futbol sahası büyüklüğündeki, yaklaşık 40 kimyasalın depolandığı, bunlardan 23 tanesinin direk kanserojen ve ölümcül olduğu ve bunların tanımının; yakıcı, boğucu, dağlayıcı, zehirli kanserojen kimyasallar olduğu, “siyanür, sülfürik asit, nitrik asit” gibi tüm dünyaca bilinmektedirler.

Bu yakıcı, boğucu, dağlayıcı, zehirli sözcükleri Dünyaca Ünlü ve onlarca Ödülleri bulunan, İTÜ den Metalurji ve Malzeme Ayrım Uzmanı Prof. İsmail Duman’a aittir. Kendisi ÇED raporunu inceleyerek bilimsel rapor hazırlamıştır. Ölüm barajının kapasitesi 54 milyon tondur.
Küresel ısınma nedeniyle bilim insanlarının bilimsel raporlarına göre 2040 yılına gelindiğinde, kuraklıktan dolayı Türkiye’de iki nehir kalacak. Bunlar Fırat ve Dicle nehirleri. Bu ölüm barajı iki tane derenin birleştiği yerın ağzına yapıldı. Atık havuzunun hemen 350 metre altında da Türkiye’nin can damarı, en büyük nehirlerden Fırat bulunmaktadır.
Batı Karadeniz’i harabeye çeviren yağıştan bu bölgeye de yağarsa, dağlardan kopacak bir sel iki derenin birleştiği noktadaki ölüm barajına dolmayacak mı? Bu ölüm barajı da taşarsa alttaki Fırat nehrine ve üzerindeki barajlara karışmayacak mı ? Karışacak. Bu durumda, uzmanların araştırma ve raporlarına göre, tarımımız ilelebet biter.”
