Akademi dünyasından, kamu ve özel sektörden 13 uzmanın katkı sunduğu “Türkiye’de Tarım Topraklarının Dünü, Bugünü ve Geleceği” raporunda toprakla ilgili temel bilgiler verilerek, dünyada ve Türkiye’de toprağın karşı karşıya kaldığı sorunlar üzerinde duruldu. Rapora göre, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon hektar arazi, tarıma elverişli olmadığı halde tarımsal üretim için kullanıldığı için erozyon tahribatına uğrarken, ülkemizdeki toprakların yaklaşık yüzde 88’inin organik madde oranı, az ya da çok az olarak nitelendirilen yüzde 2’nin altında bulunuyor.

Dünyada ve Türkiye’de sulu tarım alanlarının yüzde 20’sinin hatalı ve fazla sulamadan ötürü aşırı tuzlandığı ifade edilen raporda, Türkiye’de 2000’lerin başında 41 milyon hektar olan tarım alanının, 2019 rakamlarına göre yaklaşık yüzde 8 oranında azalarak 38 milyon hektara gerilediği hatırlatılıyor.
Raporda yer verilen Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) istatistiklerine göre, dünyada gelişen 94 ülkede 4,5 milyar insanın protein ihtiyacının yüzde 20’si buğday ürünleri tarafından karşılanıyor. Ülkemizde ise bu oran yüzde 53’e kadar çıkıyor.

Toprağımızı korumanın ve yeniden canlanmasını sağlamanın mümkün olduğunu, karbonu toprağa bağlayarak, iklim değişikliği ile mücadele edilebileceğini kaydeden raporda özellikle buğday üretiminde kullanılan toprak işlemesiz doğrudan ekim gibi koruyucu uygulamaların hızla yaygınlaştırılabileceği ifade edildi.
Raporda şu ifadeye yer veriliyor: “Toprak, ancak sağlıklı ve üretken ise sürdürülebilirdir. Çok uzun zamandır yanlış tarım yöntemleri ile zarar verdiğimiz toprakların, gelecek nesilleri de besleyebilmesi için toprağı sadece fiziksel olarak korumak artık yeterli değil. Topraktaki canlılığı da koruyarak iyileştirmemiz gerekiyor. Koruyucu tarım, toprağın karbon tutma kapasitesini arttırarak; toprağı iyileştirmenin yanı sıra, gıda güvenliği ile ilgili de pek çok sorunu beraberinde getirecek olan iklim krizine karşı da bir mücadele aracı sağlamaktadır.”

Rapordaki çözüm önerileri dört ana dört ana başlık altında toplanıyor:
- “Tarım topraklarının amaç dışı kullanımının engellenmesi, tarım arazilerinin tahribatına sebep olan tarım uygulamalarının durdurulması, tarım toprağını korumayı amaçlayan uygulama ve politikaların teşvik edilmesi, tahrip edilmiş tarım toprağını iyileştirecek ve toprak canlılığını artıracak yenilikçi uygulamaların yaygınlaştırılması”
