Ana SayfaÇEVRE VE EKONOMİ"DÜNYA, ÜRETİMDE YENİLENEBİLİR ENERJİYE DÖNDÜ"

“DÜNYA, ÜRETİMDE YENİLENEBİLİR ENERJİYE DÖNDÜ”

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen özel bir etkinlikte konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol, dünya endüstrisinin temiz enerji ile üretim dönemine girdiğini belirtti. 

“Dünya endüstrisi yeni bir döneme; temiz enerji ile üretim dönemine giriyor. Bataryalar, GES, RES, elektrikli arabalar konusunda ülkeler arası muazzam bir rekabet var” diyen Fatih Birol sözlerini şöyle sürdürdü;

“Petrol ve doğalgazda birkaç ülkeye bağımlı olan dünya, ileride temiz enerji konusunda da belli başlı ülkelere mi bağımlı olacak? En önemli soru bu. Bu alarm zili, Avrupa’dan Amerika’ya kadar çaldı. Çünkü temiz enerjide, bataryalar, solar güneş panelleri, rüzgâr gülleri gibi kritik malzemelerin hangi ülkelerde üretildiğine baktığınızda, Çin’in payının muazzam olduğunu görüyoruz. Yüzde 50’nin üzerinde paya sahip ve adeta tek başına domine etmiş durumda. Örneğin; dünyadaki bataryaların yüzde 75’i Çin’de üretiliyor. Çin yüzde 75, dünyadaki diğer tüm üreticiler ise yüzde 25. Rüzgârda da öyle, güneşte muazzam. Hidrojende kullanılan ekipman üretiminde de yine son derece büyükler. Çünkü, Çin herkesten önce başladı. 

Amerika temiz enerji teknolojisi sanayisini yaratmak istiyor

Amerika’da geçtiğimiz yaz çıkan son derece önemli bir kanun, temiz enerji teknolojilerine şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş bir sübvansiyon veriyor. Örneğin; Amerika’da bir batarya fabrikası açarsanız, hükümet size vergi indirimleri, muafiyetler vs. büyük bir sübvansiyon veriyor. Öte yandan temiz enerji kurulumunda ise, her teknoloji için yapacağınız üretimin belli bir yüzdesinin yerlilik payı taşıması gerekiyor. Özetle Amerika kendi temiz enerji teknolojisi sanayisini yaratmak istiyor. Bu konuda Çin ile yarışmak için çok önemli bir karar aldı. Bu, birçok sanayi denklemini ve ticaret akışını değiştirecek bir gelişme olarak herkesi sarstı. 

AB’nin temiz enerji sanayi hedefli kanunu Türkiye için de çok kritik

Bir diğer önemli gelişme de Avrupa’da yaşandı. 16 Mart’ta Avrupa Birliği Başkanı bir kanun sundu; Sıfır Emisyon Sanayi Kanunu. Aynı Amerika’ya benzer bir kanun. Temiz enerji sanayisine inanılmaz teşvikler verecek ve aynı Amerika gibi bu yerellik payı şartını koştu. Bu Türkiye sanayisi, ülke ekonomisi için son derece önemli ve kritik bir gelişme. Bu yerlilik payının biraz esnetilerek AB ile serbest ticaret anlaşması yapan ülkelere de genişletilebilmesi halinde ekonomide bir sıçrama, sanayide önemli bir gelişim yaratabilir. Ülkemizin bu konuyu çok ciddi ele alması lazım. 

Bizim enerjide kullandığımız sihirli bir kelime var; çeşitlendirme. Örneğin; Çin’de güneş enerjisi ekipmanları tek bir eyaletteki çok büyük iki fabrikada üretiliyor. Bu fabrikalardan biri dahi yaşanacak bir yangın vs. gibi sorunla devre dışı kalsa, bu alanda tüm dünyadaki arz zinciri sarsıntıya uğrayacak. Çeşitlendirme olması için de başka ülkelerin de bunu yapması lazım. O nedenle Amerika ve Avrupa harekete geçti, temiz enerjiye doğru giden dünyada bu alanda pay sahibi olmaya çalışıyorlar. 

Ülkemiz açısından ‘Türkiye, acaba bu arz zinciri boyunca çeşitli temiz enerji teknolojilerinin hangisinde, nasıl rol alabilir?’ diye düşünmemiz ve ona uygun ekonomik politikalar geliştirmemiz, ‘kendimizi nasıl konuşlandıracağımız’ çok önemli. Deprem, seçimler söz konusu ancak Avrupa’daki tartışmalara bir an önce müdahil olmamız, bu çok önemli treni kaçırmamamız gerekiyor”. 

GÖZDEN KAÇIRMAYIN