ÇEVRECİ HABER

Türkiye'nin en çevreci gazetesi

IPEC2024 KONFERANSI’NDA ÇEVRE VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VURGUSU

3 min read

Dünyada ve Türkiye’de ilk kez düzenlenen IPEC2024 Türetim Ekonomisi Konferansı, ilk günü yoğun bir katılımla başladı.

Konferansın sabah oturumunda ilk sözü, Degrowth hareketinin liderlerinden Vincent Liegey aldı. Liegey konuşmasında, “Kapitalizmin kalesi diyebileceğimiz Amerika Birleşik Devletleri’nde halkın yüzde 70’i çevreyi korumanın ekonomik büyümeden daha önemli olduğuna inanıyor. Almanya Çevre Ajansı tarafından yapılan bir araştırmada, katılımcıların yüzde 88’i ekonomik büyümeden bağımsız olarak iyi yaşamanın yollarını bulmamız gerektiği konusunda hemfikir. Fransa’da yapılan bir araştırmada ise katılımcıların yüzde 93’ü ekonomik sistemin bir kısmını veya tamamını gözden geçirmek ve sonsuz büyüme efsanesinden uzaklaşmak istiyor” dedi.

Liegey, küresel ekonomik büyümenin sonunun gerekli ve kaçınılmaz olduğunu belirterek, küçülmenin çok boyutlu bir düşünce ve yeni değerler seti olduğunu vurguladı.

Günün ikinci konuşmacısı Doughnut Ekonomisi’nin temsilcisi Erinch Sahan, “Gezegenimizin ve toplumun sorunlarını çözmeye çalışan işletme sistemleri geliştirmek ve iş dünyasında değişim yaratmak için buradayız. 20. yüzyılda her şey finansal sermayenin önemi üzerine kurulmuştu, ancak gezegenin sınırları ve sosyal adalet gibi konular göz ardı ediliyordu. Doughnut Ekonomisi, kaynaklara saygılı ve refahın adil paylaşımına dayanan yenilikçi bir ekonomi modeli sunuyor. Amacımız, hepimizin yaşam seviyesini iyi bir seviyeye getirmek ve dengeli bir şekilde yaşamak” diye konuştu.

Üçüncü konuşmacı, “Economy for the Common Good” kurucusu Christian Felber, ortak iyilik ekonomisinin 5 temel amacını açıkladı:

  1. Ekonomiyi, insan haklarını, adaleti ve sürdürülebilirliği teşvik eden temel değerlerle yeniden birleştirmek.
  2. İş dünyası ve diğer ekonomik aktörlerin, evrensel değerlere uygun hareket ettiği bir sisteme geçiş yapmak.
  3. Başarıyı, kamu yararına en iyi şekilde hizmet eden iş kararlarıyla ölçmek.
  4. Ekonominin yasal çerçevesini demokratik süreçlerle belirlemek.
  5. Hissetme ile düşünme, teknoloji ile doğa, ekonomi ile etik, bilim ile maneviyat arasındaki boşlukları kapatmak.

Dördüncü konuşmacı, RIPESS Avrupa Koordinasyon Komitesi üyesi ve Dock kooperatifi kurucusu Georgia Bekridaki, sosyal dayanışma ekonomisinin önemine değinerek, “Sosyal Dayanışma Ekonomisi, kapitalizme bir alternatif olabilir. Bu sistem, toplumun tüm kesimlerinde eşitsizliklerin üstesinden gelmeyi hedefliyor. Ekonomi, sosyal hayata entegre edilmeli ve otonom bir piyasa olmamalı” ifadelerini kullandı.

İlk günün son konuşmasını, Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Prof. A. Erinç Yeldan yaptı. Yeldan, “İklim krizine karşı yürütülen çabalar olsa da, küresel ekonomi aşırı derecede finansallaşmış ve kırılgan bir durumda. Sürdürülebilir yeşil sanayileşme stratejisi, fosil yakıt temelli üretimden yenilenebilir enerjiye geçiş, insana yakışır iş programlarının oluşturulması ve gelir dağılımındaki dengesizliklerin giderilmesi gibi unsurları içermelidir” şeklinde konuştu.

Konferans, katılımcıların yoğun ilgisiyle ilk gününü tamamladı.

About The Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir